| Turc | Anglais | |||
|---|---|---|---|---|
| Phrasals | ||||
| Phrasals | (birini/bir şeyi biriyle/bir şeyle) değiştirmek | replace (someone or something) by (someone or something) v. | ||
|
What he refers to as 'diplomatic instrument', he would like to replace by a constitution for a European superstore. Diplomatik araç' olarak bahsettiği şeyi, Avrupa süpermarketi için bir anayasa ile değiştirmek istiyor. More Sentences |
||||
| Phrasals | (birini/bir şeyi biriyle/bir şeyle) değiştirmek | interchange with (someone or something) v. | ||
| Phrasals | (birini/bir şeyi biriyle/bir şeyle) değiştirmek | replace (someone or something) with (someone or something) v. | ||
